Ümit Karan'ın gördüğü kırmızı kart dışında ilk yarı oldukça sakindi. Sivas'da zemin gerçekten çok kötü,, iki takımın da ilk yarıda kayda değer pozisyonu yok. Ancak sarı - kırmızılıların ikinci yarı işi çok zor. 1o kişi bu zeminde kazanmak kolay olmayacak. Sivaslıların takımlarına güveni tam. 0 derecede 19 Eylül stadını doldurmuşlar. Biraz da Bülent Uygun inansa takım şampiyon olur. Bugün maç başlamadan Galatasaray'ın savunmasında Emre'nin yanında kimin oynayacağını merak ediyordum, Skibbe Hakan Balta'ya görev vermiş. Hakan Manisa'dayken de bu mevkide bir çok kez oynamıştı. Zaten ilk yarı boyunca da Mehmet Yıldız ve Thum karşısında oldukça iyiydi. Galatasaray orta sahası Sivas'ın ataklarını başlamadan kesiyor. Volkan ve Sabri kanatları, Ayhan, Mehmet Topal ve Barış'da orta sahada rakibe top yaptırmıyor.
İkinci yarı Balili'nin girmesiyle Sivasspor 10 kişi kalan rakibinin üzerine daha fazla gidiyordu. Nitekim Balili'nin soldan taşıdığı 2 top ve 2 gol 3 puanı getirdi. Aslında Galatasaray da o kadar kötü değildi ancak bu zeminde 10 kişi oynamak kolay değil. Üstelik Lincoln, Kewell, Nonda'nın yokluğunda Baros'dan da yararlanamadı. Birde buna kaptan Ümit Karan'ın sorumsuzluğu eklenince mağlubiyet kaçınılmaz oldu. Böylece Galatasaray ikinci yarıya kötü bir başlangıç yapmış oldu. Sivasspor için ise söyleyecek fazla bişey yok. Şampiyonluğun en büyük adayı olduğunu bir kez daha gösterdiler. Ancak maç sonu Bülent Uygun Lig tv'ye verdiği demeç yine beni şaşkına çevirdi. Her defasında aynı şeyleri tekrarlıyor. ''Bir avuç Anadolu insanın ne yapabileceğini gösterdik. Kadromuz kısıtlı olmasına rağmen iyi gidiyoruz'' Bu kadar olmaz. Her defasında sanki ''BACK'' tuşuna basıyor. Sardır sardır dinle...
Heyecanlı bir ikinci yarı bizleri bekliyor. İlk yarının sonrasında Kulüpler Birliği toplanmış ve hakemlerimizin 'arkasındayız' demişti. İnşallah bu söylediklerini unutmazlarda hakemlerin az konuşulduğu, ortamın gerilmediği ve futbolun ön plana çıktığı bir lig izleriz.