1994 yılında daha 23 yaşındayken Luis Van Gaal tarafından keşfedilmişti. Nijerya'nın adı şanı duyulmamış Shark takımından Ajax'ın yolunu tuttu. Uzun ve kavruk bir yapısı vardı bu siyahı Nijeryalının... Sağ kanatta ve orta da görev yapıyordu. David Ginola, Benito Carbone vs. futbolcular gibi futbol sahnesine ismi bir anda silinmiş fakat onu izleyenlerin asla unutmayacağı iz bırakan oyunculardandı. Benim izlediğim en hızlı futbolcularından biriydi. 100 m'yi 10 saniyeler civarında koşmuşluğu da vardır. 1995 yılında Ajax ile kaldırdığı Şampiyonlar ligi kupası onun futbol hayatındaki en büyük başarısıydı. Dünya'da gerek alt yapıdan, gerekse dışarıdan aldığı genç yetenekleri satma konusunda 1 numara olan Ajax, 1996 yılında Finidi'yi Real Betis'e sattı. 4 yıllık Betis macerası onun için pek de kötü geçmedi ancak takım olarak istenilen hedeflere ulaşılamamıştı. 1997 de oynanan Real Betis - Deportivo lig maçında Alfonso'nun araya attığı pası savunma oyuncularını 1 metre gerisinden gelip, attığı gol hala hafızımdaki yerini koruyor. Daha sonraki sırasıyla Mallorca, İpswich Town ve tekrar Mallorca kariyeri onun sonunu hazırladı. 2003'de onu tekrar Mallorca'ya isteyen de Luis Aragones'ti. Belki çok büyük takımlarda forma giymedi ama Dünya kupalarında bir çok futbolsever Nijerya'yı sadece onun için izlerdi.
Dün akşam TRT 3'de Finidi'nin belgeselini izledim. Seslendirme haricinde herşey çok güzeldi. Keşke böyle belgesellerin hepsini o duygusal ses tonuyla Okay Karacan seslendir se de, Dünya futbolundan kayan yıldızların hikayelerini daha keyifle izlesek.