22 Aralık 2010 Çarşamba

ÇARŞI'DAN LEFTERE'E

bu fotoğrafı Beşiktaş'ın taraftar sitesi www.forzabesiktas.com'dan aldım. Belki bir çok şey yazılabilir ama, bana göre 'En büyük' büyüklük bu.

7 Aralık 2010 Salı

GUARDIOLA MI? MOURINHO MU?


Kurban Berdyev, daha 2 sene öncesine kadar kimse tanımazdı. 2001 yılında geçtiği Rubin Kazan'ın bügünlere gelmesinde önemli rol oynadı. 2 yıl üst üste kazanılan Rusya şampiyonluğu ve şampiyonlar ligi'nde adını duyurdu. Bazen giydiği ilginç gömlekler, bazen de elinde tespih ile çıktı karşımıza. Kendisi aynı zamanda son yıllarda Barcelona'yı Noucamp'ta yenebilen 3 teknik adamdan biri. Bu akşam yine Barcelona ile kritik bir maça çıkacaklar. Maç öncesi İspanyol basını kendisine Guordiola mı? Mourinho mu? diye sormuş. Berdyev ise ''Bu, bir çocuğa Anneni mi? yoksa babanı mı daha çok seviyorsun demek gibi. Tabiki her ikisini de'' diye cevap vermiş. Türkmen teknik adamın İspanyol meslektaşlarımıza cevabı biraz Mourinho vari olmuş. Berdyev'in 1993-1994 sezonunda Gençlerbirliği'ni çalıştırdığını hatırlatarak, bu güzel futbol adamını yeniden Spor Toto Süper lig'de bir takımın başında görmekten mutluluk duyacağımı belirtmek isterim.

5 Aralık 2010 Pazar

XAVI'NİN MİNİK HAYRANI

İspanya Milli takımı Dünya Şampiyonu olmuş ve Madrid sokaklarında halkla buluşuyor. Bir İngiliz aile de Madrid'deki coşkuya ortak oluyor. Ancak minik biri varki, sesini duyurmak istediği biriler var. Belli ki bu tatlı çocuğun babası Barcelona ve Xavi hayranı. Bu tatlı mı tatlı minik arkadaşımız da babasıyla birlikte maç izleyerek, Xavi'ye hayran olmuş. Sesini duyuramayınca da, nasıl üzülüyor.

1 Aralık 2010 Çarşamba

GALATASARAY'IN TRANSFERDEKİ BAŞARISIZLIĞI

Galatasaray, Adnan Polat'ın başkanlık döneminde teknik direktör sirkülasyou yaşarken,, büyük umutlarla transfer ettiği yıldız futbolculardan beklenen performansı alamadı görülüyor. Son 3 yılda 6 teknik adamla çalışan sarı - kırmızılı takımda, kulübe yaşanan istikrarsız görüntü, yabancı transferine de yansımış durumda. İşte tablo

CASSIO LINCOLN: 4.5 milyon euro'ya geldi. 2 milyon 166.000 bin euro'ya gitti.
TOBIAS LINDEROTH: 3.5 milyon euro'ya geldi. Bedava gitti. Aldığı yıllık ücretlerle beraber 2.5 yılda maliyeti 7 milyon euro'yu buluyor.
GIOVANNI DOS SANTOS: 1 milyon 250 bin euro'ya kiralandı. Sezon sonu alınmadı.
JO ALVES: 1.5 milyon euro'ya kiralandı. Sezon sonu gitti.
ELANO BLUMER: 7 milyon euro'ya geldi. 2.9 milyon euro'ya gitti.
ZVJEZDAN MISIMOVIC: 8 Milyon euro'ya alındı. Şuan kadro dışı.
Son 3 yılda Galatasaray'ın büyük umutlarla transfer ettiği yıldız futbolculardan 15 milyon euro'dan fazla zarar ettiği görülüyor. En son kupasını 2008 yılının Ağustos ayında kaldıran sarı-kırmıızlı takımda,, transferdeki başarısızlığının yeşil-sahaya ne kadar yansıdığı net bir şekilde gözler önüne seriliyor..

24 Kasım 2010 Çarşamba

MOURINHO'NUN OYUNU BU KEZ TUTMADI

Şampiyonlar ligi'nde Real Madrid deplasmanda Ajax'ı 4-0 yenerek, 5. maçlar sonunda gruptan çıkmayı garantiledi. Ancak İspanyol basını alınan farklı galibiyetten çok yine Mourinho'yu konuşuyor. Portekizli teknik adamın yaptığı da konuşulmayacak gibi değil. Dünkü maçta Real Madridli Ramos ve Xabi Alonso kırmızı kart görmesinin ardına Mourinho olduğu anlaşıldı.
Yedek kulübesinde yardımcılarıyla durum değerlendirmesi yapan Mourinho'nun yedek kaleci Dudek'i kullanarak, mesaj ilettiği televizyon kameralarına yansıdı. Dudek, maç esnasında arkadan kaleci İker Casillas'ın yanına giderek Mourinho'nun mesajını verdi. Daha sonra ise Casillas Sergio Ramos'a bu mesajı iletti. (Yukarıdaki fotoğrafta kare kare olayı anlatmış Marca gazetesi) Bunun üzerine Xabi Alonso 86., Ramos da 90. dakikalarda gördükleri ikinci sarı kartlarla oyundan atıldı. Her iki futbolcu da gruplardaki son maç olan Auxerre karşısında forma giyemeyecekler ve ikinci tura kartlarını temizleyerek başlayacaklar. Ancak bu durum UEFA'nın gözünden kaçmış değil. UEFA konuyla ilgili soruşturma başlatacak ve muhtemelen olayın kahramanları Ramos, Alonso ve Mourinho'ya ceza verilecek. Yağmurdan kaçarken, doluya yakalanmak böyle birşey olsa gerek.

5 Kasım 2010 Cuma

12 YIL SONRA HEDEF YİNE AYNI

Galatasaraylılar için 30 Eylül 1998'de oynanan Atletic Bilbao maçınının ayrı bir yeri vardır. Son dakikada Hagi'nin attığı o harika gol hala hafızalarda. O golde bana göre Hagi kadar emeği olan bir isim daha vardı Tugay Kerimoğlu. O gün Ali Sami Yen tribünlerini coşturan ikilinin 12 yıl sonra hedefi yine aynı. Dünkü antrenmanda bu fotoğrafı görünce, yazmak geldi içimden.

15 Ekim 2010 Cuma

AZRAİL'E ÇALIM ATAN FRANKLIN LOBOS

Franklin Lobos, Şili'nin önemli futbolcularından biriymiş. Futbola profosyonel olarak 1980'de maden kazasının meydana geldiği Copiapo şehrinin takımı Regional Atamaca'da başlayan Lobos, frikikleriyle ün yapmış. Lobos, Şili futbolunun gelmiş geçmiş en önemli futbolcularından biri olan Ivan Zamarona ile birlikte oynamış. Eski takım arkadaşının yeteneklerini öven Zamarona, Lobos'un frikiklerinin önlenemez olduğunu iddia ediyor. Zamorano, "Onun kadar teknik kapasitesi yüksek bir futbolcu hala görmedim. Frikiklerde bileğini de kullanıyordu dolayısıyla vuruşları engellenemiyordu" diyor. Lobos, 1984 Olimpiyatları Elemeleri'nde olimpik milli takımda forma giyme gururunu da yaşıyor. Ancak o dönemlerde futbolcuların günümüzdeki gibi milyondolarlar kazanamadıkları için, Franklin Lobos kariyeri sona erdikten sonra ilk önce direksiyon başına geçip taksicilik yapıyor, 2005'te de madenciliğe başlıyor. Sadece Lobos değil, Şili'de bir futbolcu jubilesini yaptıktan sonra yüksek maaşlar nedeniyle madenciliği seçiyor.

69 gün boyunca kurtarılmayı bekleyen 33 Şililiden biri de oydu. San Jose madeninde 3 ay önce çalışmaya başlayan 'sihirli Mortar' ya da gerçek ismiyle Franklin Lobos, son çalımını Azrail'e atmış gibi görünüyor.