29 Temmuz 2010 Perşembe

YOUNG BOYS - FENERBAHÇE MAÇININ GOLLERİ

Öncelikle dünkü maçta Young Boys'u izlemekten büyük keyif aldığımı belirtmeliyim. İsviçre ekibinin oyuncuları da futboldan keyif alarak oynuyor. Fenerbahçe kalesine 38 şut attılar, 11 net pozisyonlar var ve sadece 2'sinde ağları havalandırabildiler. Fenerbahçe ise girdiği pozisyonlarda golü attı. Bugün bir çok yazar Fenerbahçe'deki eksiklerden bahsetmiş. Kadroda olmayan isimler Mehmet Topuz, Özer, Lugano, Gökhan Gönül, Guiza, Uğur Boral ve İlhan Eker. Fenerbahçe'nin dünkü kadrosuna baktığımızda sadece Önder ile Bekir'in yerine yukarıdaki oyunculardan Lugano ve Gökhan Gönül'ü koyabiliriz. Birde kırmızı kart gören Kazım'ın yerine Dia'yı. Kazım'dan bahsetmişken, bu kadar mı sorumsuz olur bir oyuncu, az olan forma şansını yok etmek için elinden geleni yapıyor. Tekrar kadroya dönecek olursak, geçen sezon Daum Mehmet Topuz ve Özer'i sağ ile sol kanatta denedi. Özellikle de ligin ikinci yarısında oynanan maçlarda bu oyuncuların pek istenilen performansı sahaya yansıtamadığını gördük. Bu yüzden Stoch ve Dia alındı. Dolayısıyla şuan sakat olan Özer ve Mehmet Topuz, önümüzdeki sezon rotasyon oyuncusu olacak. Aslında Fenerbahçe Gökhan Gönül ve Lugano dışında pek eksik sayılmaz. Bu oyuna göre 2-2'lik skorun da harika bir sonuç olduğunu söyleyebiliriz. Fenerbahçe'nin herşeye rağmen bu turu geçeceğini düşünüyorum. Bir not da Fenerbahçeli taraftarlara, geçen sezona göre bu sezon daha çok pozisyona giren ve rakibe bol pozisyon veren bir takım izlemeye hazır olsunlar.

28 Temmuz 2010 Çarşamba

RAUL SCHALKE'DE

16 yıl, 741 Maç, 323 gol ve kaldırılan 16 Kupa Raul'u anlatmak için yeterli. O dünyaca ünlü bir yıldız ama ''Takımda çok önemli yıldızlar var. Artık forma şansım çok az. Ayrılma vakti geldi'' diyebilecek kadar da mütevazi. Artık Schalke'de. 2 yıllık imza attı. Ballack'ın ardından Raul'ü de önümüzdeki sezon Bundesliga'da izleyeceğiz.

SİHİRBAZ KENDİNİ YOK ETTİ

Önce Rijkaard geldi, ardından Keita ve Elano. Bu transferlerde baş rolü üstlenen Haldun Üstünel Galatasaray taraftarı ve yönetimi tarafından sihirbaz lakabını almıştı. Ocak ayında Jo Alves ve Giovanni Dos Santos'u da takıma katan Üstünel'in bu başarısı, rakip taraftarlar tarafından da alkış almıştı. Başkan Adnan Polat'ın seçimden 3 gün önce 24 Mart Perşembe günü Lütfü Kırdar'da yönetim listesini açıklarken, Onu sahneye sihirbaz diye davet etmişti. Polat az farkla da olsa 3 gün sonra seçimi kazandı. Ancak ne olduysa, o günden sonra oldu. Fenerbahçe karşısında alınan yenilgiyle başlayan çöküş, yapılan transferlerden sorumlu olan Üstünel'in de sonunu hazırlıyordu. Önce, dünkü yönetim kurulu toplantısının ardından Üstünel'in istifa etmesine üzüldüğünü belirten Mehmet Helvacı eleştirdi, ardından Mali işlerden sorumlu yönetici Ali Haşhaş. Başkanlığa oynayan yöneticilerden Cemal Özgörkey için en büyük rakip Haldun Üstünel'di. Adnan Polat artık Haldun Üstünel'i savunamaz hale geldi ve sihirbaz bu kez kendi kendini yok etti. Taraftarın Başkan Adnan Polat'a olan güveni git gide azalırken, Yiğit Şardan ve ısrarla pasifize edilen Haldun Üstünel'e ise yoğun destek var. Geçen yıl bu zamanlar taraftarın en sevdiği yönetici olan Haldun Üstünel, bugün ise yönetimde yok artık. Bütün bunları Haldun Üstünel'e hayranlık duyduğum için yazmadığımı da belirtmek isterim. Ancak başta Cemal Özgörkey olmak üzere bazı yöneticiler kendi emelleri uğruna Galatasaray'ı yıpratıyorlar. Adnan Polat da bunun seyirci gibi izliyor. Polat Hollanda kampına gitmeden Atatürk havaalanında, ''İçimizdeki haini bulup, ona basın önünde neler yapacağımı herkes görecek'' demişti. Galatasaray kulübünde başkan Adnan Polat'a karşı Adnan Öztürk, Hayrettin Kozak ve Murat Ece gibi isimlerin başını çektiği bir muhalefet var. Ancak Polat'ın önce kendi yönetiminde kendisine muhalefet olanları tasviye etmesi lazım. Yoksa bu durum herkesten çok, kendi canını yakacak.

25 Temmuz 2010 Pazar

GUTI'NİN GÖZYAŞLARI

15 yıl formasını giydiği Real Madrid ile 5 lig, 3 Avrupa Şampiyonlar Ligi, 2 Kıtalararası Kupa, 1 Avrupa Süper Kupası, 4 İspanya Süper Kupası kazandı ve Madrid'e bugün gözyaşlarıyla veda etti. Real Madrid Kulübü de eski futbolcusuna bir jest yaparak, onun döneminde kazanılan söz konusu kupaları basın toplantısında sergiledi. Kulüp ayrıca, futbolcunun Real Madrid formayısıyla oynadığı maçlardan hazırladığı bir video gösterimi sundu. İşte büyüklük böyle birşey. Guti büyük ihtimal salı günü İstanbul'a gelecek ve Çarşamba günü de İnönü stadında binlerce taraftarın önünde imza atacak.

16 Temmuz 2010 Cuma

MOURINHO SAHAYA İNDİ

Jose Mourinho'lu Real Madrid sezonu açtı. Portekizlinin ilk antrenmanda oyunculara mesajı çok net, ''Antrenmana geç kalan, maçta da az süre alır''. Kadroda bir çok yıldız var ama Real Madrid'in bir numarasının Mourinho olacağından kuşku yok. Özellikle de Barcelona ile Noucamp'ta oynayacağı maçı sabırsızlıkla bekliyorum.

KADERİ AYNI OLAN RAKİPLER

Fenerbahçe hakikaten şanslı bir kura çekti. Celtic ve Urzıceni gibi takımların arasından Young Boys'la eşleşti. İsviçre ligi'nde geride bıraktığımız sezonda son haftaya Basel ile aynı puanda giren Young Boys, rakibine 2-0 yenilerek, şampiyonluğu kaybetti. Bir anlamda Fenerbahçe ile aynı kaderi paylaştılar. Tek tesellileri Fenerbahçe gibi Şampiyonlar ligi oldu. Ancak takımın en önemli oyuncusu Seydou Doumbia'yı 10 milyon euro karşılığında CSKA Moskova'ya sattılar. Fildişili forvet geçtiğimiz sezon 30 gol kaydetmişti. İsviçre Ligi’nde 1986 yılından bu yana şampiyonluğa ulaşamayan Young Boys’un Avrupa’daki en önemli başarısıysa 1986 yılında Kupa Galipleri Kupası’nda elde ettiği çeyrek final. Zenit veya Ajax'ın elenmesi halinde eğer Fenerbahçe turu geçerse seri başı olacak. Ama neresinden bakılırsa bakılsın, iyi bir kura oldu.

MARADONA KALIYOR

"Onunla büyüyen kuşak ondan kokainden dibe vurduğunda vazgeçmedi, şimdi kulübede duvara toslayınca da vazgeçmez. Çünkü Maradona, mükemmel olmayan adamların en mükemmeli" geçtiğimiz günlerde Bülent abi blogunda bu sözlerle özetlemişti Maradona'nın Dünya kupasındaki teknik adamlık performansını. Arjantin Futbol Federasyonu Bülent abiyi haklı çıkardı ve Maradona'ya 4 yıllık yeni bir sözleşme önerileceğini açıkladı. Tartışılabilir bir durum ancak Maradona'ya yeni bir şans vermek kadar da doğal bir birşey olamaz. Bir dünya kupası gördü. Almanya karşısında sadece bir Messi'ye güvenerek, bir yere varamayacağını anladı. Takım savunmasındaki sıkıntıları büyük bir turnuvada daha iyi görme fırsatı buldu. "Büyük futbolcular, iyi teknik direktör olamaz" görüşüne katılıyorum ama Maradona zeki bir futbolcuydu ve her fırsatta hayatında yaşadığı herşeyden ders aldığını söyleyebilen bir adam. Elbette 2014'de Brezilya'da başarılı olabileceğinin garantisi yok ama Maradona varsa, her zaman umut vardır.

DÖNÜŞ VE GALATASARAY

2008 Kasımında büyük bir heyecanla girmiştim blog dünyasına. Xavi'nin attığı nefis paslardan esinlenerek ismini de Derinpas olmasını uygun görmüştüm. Bir çok konuda görüş belirtme fırsatım oldu. Ancak Süper lig ve Dünya Kupası derken, blogu oldukça ihmal ettik. Bu sabah blog dünyasına yeni bir başlangıç yapmak istiyorum. İlk olarakta yukarıdaki fotoğraftan başlamak istedim. Galatasaray'ın resmi internet sitesinde dünkü Homberg maçından bir kare. Mehmet Battal ve Arda. İkisi arasında büyük bir boy farkı var ama yeni sezonda ikisinden de beklentiler yüksek. Arda ve Mehmet'ten Galatasaray'ın transfer politikasına bağlamak istiyorum. Şuana kadar Musa Çağıran, Ali Turan, Mehmet Battal, Serdar Özkan ve Çağlar Birinci ile yabancı oyuncu olarak Lorik Cana alındı. Cana'yı ayrı bir yere koyacak olursak, diğer 5 futbolcu da ilk 11'de oynayacak kapasiteye sahip. Ancak Baros'tan dolayı Mehmet'in yedek kalacak. Ancak Elano takımda kalsa bile, orta sahaya en az 1 oyuncu daha şart. Galatasaray taraftarı şundan emin olabilirki, şuan eldeki kadro bile geçen sezonki takımı aratmaz.